Pokemon Go için artık bir ritüel halini alan özel günlerde yapılan etkinlikler dolayısı ile geçen yıl da yapıldığı üzere bir yılbaşı etkinliği bekleniyordu ve dünden beri Pokemon Go oyuncuları yeni bir etkinliğin içerisinde buldular kendilerini. Bu defa Niantic hiç ipucu vermediği pek çok ekstra ile aktif etti yılbaşı etkinliğini.
Çocukluk hatıralarımın önemli noktalarından birisi Captain Tsubasa çizgi filmi -Türkiyede Küçük Golcü adıyla yayınlanan ve Japon arkadaşlarımızın Anime dediği- ve yine Tsubasa'nın atari oyunudur. Sabah erken yayınlandığı saatler için saatimi kurar kalkardım, öğleden sonraki gösterimini de eğer okulda değilsem hiç kaçırmazdım. Çizgi filmin Tsubasa, Genzo Wakabayashi, Kojiro Hyuga, Misaki, Ken Wakashimazu, Jun Misugi, Hikaru Matsuyama, Shun Nitta, Tachibana kardeşler gibi efsane karakterleri de pek çok çocuğun mahalle maçlarında yerine geçtiği birer figüre dönüşmüştür.
Niantic, geçtiğimiz gün Pokemon GO oyununda yeni bir güncelleme yayınlayarak 3.nesil pokemonları oyuna dahil etti. Yeni gelen bu 3.nesil pokemonlar ile birlikte, oyuna bazı yeni özellikler geldi ve bazı değişiklikler oldu. İlki, sanırım yeni gelen pokemonlara yer açılabilmesi için, her oyuncunun pokemon storage kapasitesi 50 pokemon arttırıldı.
Çay sevgisi ya da bağımlılığı, adına ne derseniz diyin, ülkemizi dünyada kişi başı en çok çay tüketilen ülke haline getirmiş durumda. Soba üstünde çaydanlığın fokurdamasından, yıllar içinde elektrikli çay makinelerine kadar evrilen bir süreçte, ülkenin her noktasından farklı zevklerde çay demleme şekli ve farklı çay türlerinin tüketimi mevcut.
Çıktığı 2016 yılında dünyayı kasıp kavuran Pokemon Go, zamanla kullanıcı sayısını yitirdi söylemlerine rağmen yaptığı son etkinlik ile çok dikkat geçmişti. Bu defa da sansasyonel bir haber ile gündeme geldi. Purdue Üniversitesi'nden iki profesör, kullanımının azaldığı düşünülen bu oyunun trafik kazaları üzerindeki etkilerini ölçmek için Indiana eyaletinin bir şehrinde araştırma yapmaya başladı. Çıkan sonuç Pikaçu'yu üzecek cinsten.
Bu siteyi yayına aldığım ilk günü çok net hatırlamasam da, sitenin adı ve domainine karar verip aldığım anı çok iyi hatırlıyorum. Kesinlike çok heyecan verici bir dönemdi. 10 yıl önce, teknodergi.org yayın hayatına başladığında blog yazma kavramı ve teknolojinin içinde bulunduğu durum ile bugün geldiğimiz nokta birbirinden çok farklılaştı. Artık blog yazmak çok daha zor ve emek isteyen bir iş haline dönüştü. Zorluğu artarken, gördüğü değer aynı derecede arttı mı derseniz, o günlerde var olan pek çok blogun yayın hayatına devam etmiyor oluşu sanırım bir cevap olacaktır.
Ülkemizde 12 yıllık zorunlu eğitimin artık her kademesinde İngilizce dersleri mevcut. Ancak bu eğitim yöntemi sizce ne kadar başarılı? Benim görüşüm, pek başarılı olmadığı yönünde, zira bu eğitim hayatı boyunca en az 7-8 yıl ingilizce dersleri almasına rağmen, pek çok öğrenci günlük temel cümleleri dahi kuramıyor. Velev ki bu eğitimlerin hepsinde çok başarılı olan bir öğrenci olsun, o da iş yüz yüze birisiyle konuşmaya gelince çuvallayıveriyor. Çünkü konuşma pratiği yok denecek kadar az.
